Kita Living x İLAERG.

İyi Hissettiren Anlara ve Duygulara Atfedilen Objeler

words: Begüm Çelebi & Eda Dereci

photography: Cansu Kızıltaş

words: Begüm Çelebi & Eda Dereci

photography: Cansu Kızıltaş

Yaşam alanlarımız bizlere kucak açan birer koza olmanın yanı sıra kendimizi ifade edebildiğimiz, kişiliğimizi yansıtabildiğimiz, bir anlamda içselleştirebildiğimiz mekanlardır aynı zamanda. “Ev” kelimesinin sunduğu sarmalama hissinin müsebbibi de, doğal olarak bir mekan olmanın ötesinde içinde barındırdığı duygularla alakalıdır.

Zevklerimiz, alışkanlıklarımız, ve rutinlerimiz doğrultusunda kendi yaşam hikayemizi yarattığımız yuvalarımızda, aslında kapıdan içeri davet ettiğimiz her bir obje, bizimle bir şekilde iletişime geçmesi, onda kendimizden birtakım parçalar bulmamızın bir neticesidir ve yaşam alanını bize ait yapar. Bazen de fonda çalan bir melodi, yaktığımız mumun veya vazoya koyduğumuz bir buket taptaze çiçeğin kokusu, içimizden taşanın hemen dışımızda bizi sarmalayanla kucaklaşmasına vesile olur; bize iyi gelen, ona da iyi gelir ve o dört duvarı bizim için bir “eve” dönüştürür.

Bazı nesnelerin yaratımıysa doğrudan bu kucaklaşma üzerinedir. Üreten ellerde bu motivasyonla hayat bulur. Kita Living olarak seramik sanatçısı ve aynı zamanda stüdyomuzun ürün tasarımcısı İlayda Ergün ile birlikte yarattığımız yaşam objeleri de işte bu güdüyle yoğrulan çamurdan; anlara, anılara, ruha ve duygulara dokunabilen bir üslupla var oluyor.

Çalışmalarını İstanbul’daki atölyesinde sürdüren İlayda, çamurunu sanat, zanaat ve tasarım üçgeninde çağdaş bir yaklaşımla biçimlendiren bir sanatçı. Üniversitede aldığı seramik ve cam öğreniminin ardından heykel atölyesinde çalışması, doğal olarak üretimlerindeki kendini bulmuş ifade tarzına yansıyor.

“Uzun bir deneme-yanılma ve oynama süreci sonrasında hangi üretim tekniğinin sanatıma uygun olduğunu kavradığımda, özgürleştiğimi hissettim. Neyin heyecan verdiğini fark edip daha da özgürleştiğimdeyse kendi sesimi buldum ve hala o heyecanın peşinden gidiyorum.”

Ev senin için ne ifade ediyor?
Zamanının çoğunu atölyesinde geçiren bir tasarımcıyım. Dolayısıyla benim için ev, zihinsel ve bedensel olarak tazelendiğim bir kozayı tanımlıyor. Bunun yanı sıra üretkenliği çağrıştıran bir tarafı da var. Ne zaman yeni bir tasarım üzerinde çalışacak olsam, bilgisayarımı ve çizim malzemelerimi de yanıma alarak evime kapanıyorum, çünkü zihinsel dinginlik sağlayabildiğim bir yerde üretmeyi daha cazip ve besleyici buluyorum. Bu bakış açımın mekansal yansıması olarak olabildiğince yalın bir yaşam alanına sahibim.

Bir yaşam alanını ev yapan şey sence nedir?
Yalın formların doğal ve samimi detaylarla tamamlandığı bir atmosfer… Kendi evimi göz önünde bulundurduğumda, bu detayların loş ışık ve bitkiler olduğunu söyleyebilirim.

Yaratım sürecinde tıkanma hissettiğinde kendini nasıl tazeliyorsun?
Motivasyonumun azaldığını hissettiğimde genel olarak bunu durmak için bir işaret olarak algılıyorum. Bu durum bana göre yaratım sürecinin döngüsel bir parçası. Nitekim bu gerçeğin doğal ve geçici olduğunu kabul ettiğinde, içinden çıkması daha kolay bir hale geliyor.

“Çamurla uğraşmak her ne kadar sakin anları çağrıştırsa da, içinde pek çok duygu barındırıyor ve bu hisler beni çamura daha da bağlıyor.”

Kita Living x İLAERG. yaşam objeleri; sakin formlarının ardında dingin anlara dair deneyim vadeden üç parçadan parçadan oluşuyor. Stüdyomuz Kita Living’in sade ve modern yaşam alanlarına yönelik ürünlerinin ruhunu yansıtan bir ifadeyle Japon kültüründen izler taşıyan her bir parça, bu kültürün estetik algısına sadelik ve zarafet üzerinden gönderme yapıyor. İlayda Ergün’ün kendi atölyesinde, tornada kendi elleriyle yarattığı Seramik Kase, ritüelistik anlara ve duygulara çağrışım yapan bir obje. Heykelsi ve yüksek ayaklı görüntüsünü, koyu tonlarıyla birlikte iç yüzeyinde daha da derinlere indiriyor.

Geleneksel Japon çiçek düzenleme sanatına atfedilen Ikebana Vazo’nun formu, Ikebana felsefesinin odağındaki sadelik, zarafet ve doğaya saygının somut bir varlığa bürünmesi gibi… Japon kültüründe boşluk veya boşluk algısını ifade eden Ma’nın bir yansıması olarak, yalnızca bir tarafına yerleştirilen çiçekler ile denge ve uyum arayışında. Tütsü Standı ise koku aracılığıyla anıları uyandıran ve dinginliği ifade eden şiirsel bir parça. Tütsünün yakıldığı andan itibaren koku duyusunun da harekete geçirmesinin yanı sıra sakin görsel yolculuk vadediyor.

Kita Living x İLAERG. yaşam objeleri, hem ruhumuzda hem de kişisel sığınaklarımızda iyi hissedeceğimiz anlara ve deneyimlere atfedildi.